Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği’nin (OHSAD) her yıl geleneksel olarak düzenlediği, bu yıl 12.si gerçekleşen ‘Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları tamamlandı. Kurultay’ın son gününde 4 ayrı oturumla ‘Alternatif Geri Ödeme Modeli-Kalite Odaklı Finansman Projesi’, ‘’Sağlık İnsan Kaynaklarında Yeni Politikalar’, ‘Değer Temelli Sağlık Hizmetleri ve Geri Ödeme Modelleri’ ve ‘Malpraktis, Defansif Tıp Uygulamaları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri’ konuları masaya yatırıldı.
KALİTE ODAKLI FİNANSMAN MODELİ:
Bu kapsamda son Kurultay gününün ilk oturumu olan ‘Alternatif Geri Ödeme Modeli-Kalite Odaklı Finansman Projesi’ Genel Sağlık Sigortası (GSS) Genel Müdürü Prof. Dr. Gökhan Tuna Öztürk’ün moderatörlüğünde gerçekleşti. Oturumun ilk konuşmacısı olarak söz alan GSSGM İzleme, Risk, ve Kalite Yönetimi Daire Başkanı Eczacı Erdoğan Çayır, Kalite Odaklı Finansman Projesi’ne ilişkin bilgiler vererek proje ile kalite ve verimliliğini esas alan bir geri ödeme modeli hedeflediklerini söyledi. Çayır, Sağlık Olguları Klinik Gösterge Kartları ile ilgili de bilgiler paylaşarak diz protezi ameliyatı olan hastalar üzerinden kalite parametreleri ve elde edilen verilere ilişkin bilgi verdi.

GERİ BİLDİRİM YAPIYORUZ:
Klinik Kalite Projesiinin başlatıldığı diz protezi ameliyat göstergelerinin incelendiğini ve kalite parametrelerinin dışında işlem yapan doktorlara ve hastanelere uyarı mektupları gönderilerek MEDULA üzerinden bilgilendirme yapıldığını da söyleyen Çayır, tesislerden buna ilişkin geri dönüş alamadıklarını belirtti. 2020’den bu yana bazı uzmanlıklarda ve aile hekimlerinin yaptığı işlemlerde ortalama üzerinde işlem yapan, reçete yazan hekimlere e-devlet ve MEDULA üzerinden bilgilendirme yapıldığını kaydetti. Kalp pilleri ve kalça protezleri gibi alanlara da çalışılacağını ve bu alanlarda da kalite parametreleri belirleyeceklerini söyleyen Çayır, ‘Bunların hepsine birden bire başlayıp kotarmak güç, zamanla kalite parametreleri belirleyeceğimiz uzmanlıklar ve alanlar artacaktır.’ dedi.
VERİLER YOL GÖSTERİCİ:
GSSGM Yönetim Hizmetleri Daire Başkanı Zehra Eryılmaz da, kalite parametreleri üzerinden yürütülen projenin önemine değindi. Alternatif Geri Ödeme Modeli’ne ilişkin değerlendirmede de bulunan Eryılmaz, sağlıkta ortak çözümler için kamu ve özel sektör işbirliğine duyulan ihtiyacın altını çizerek, ‘Veriler her birimiz için yol gösterici olmaya devam ediyor’ diye konuştu.
SPONSOR SUNUMU GERÇEKLEŞTİ:
Kurultay’ın 8. Oturumu Kurultay Altın sponsorlarından olan BİZMED’in sponsor sunumuyla başladı. BİZMED Genel Müdürü Deniz Yılmaz, ‘Maliyet  Muhasebesi-YBBYS Modülleri’ konulu bir sunum yaparak, özel sağlık sunucularında maliyet politikalarını anlattı. Branşlarda kar ve zarar verilerini paylaşan Yılmaz, özel hastanelerin gider kalemlerine ilişkin de bilgiler verdi.

SAĞLIKTA İNSAN KAYNAKLARI:
Sponsor sunumunun ardından 8. oturum ‘Sağlık İnsan Kaynaklarında Yeni Politikalar’ teması ve İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu moderatörlüğünde gerçekleşti. Prof Memişoğlu, İstanbul’da
sağlık hizmet sunumuna ilişkin bilgiler vererek İstanbul’daki hastane ve diğer sağlık kuruluş sayılarının verilerini paylaştı. Prof. Memişoğlu ayrıca sağlıkta yapay zeka yerine yapay akıl ifadesinin kullanılması önerisinde bulundu.

GELECEĞİN SAĞLIK PERSONELİ MODELİ:
Memişoğlu daha sonra sözü oturumun ilk konuşmacısı olan MedipolÜniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Hayran’a bıraktı. Hayran, bir sunum gerçekleştirerek, yeni tür sağlık insan gücünün önümüzdeki yıllarda ne olacağı üzerine bilgiler vererek bu insan gücünün ‘hightech’ ve ‘hightouch’ becerileri harmanlamış kişiler olacağını söyledi. Bunun veri temelli, analitik düşünebilen ama insan odaklı davranan sağlık personeli olduğu anlamına geldiğini belirten Prof. Hayran pandeminin Türk sağlık sektörüne önemli şeyler hatırlattığını da belirterek, ‘ Pandemi bize sağlık hizmetlerinin sunumu, sağlık insan gücünün yapısı konularında yetersizlik ve dengesizlikleri hatırlatarak uyarıda bulundu. Pandemi bize tıp eğitimlerinin de yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini gösterdi’ diye konuştu. Yeni iş modellerinin hızlı şekilde ortaya çıktığını da belirten Prof. Hayran,‘Bu durum yeni tip sağlık personeli ihtiyacını da ortaya çıkardı’ dedi.
YOKSULLUK EN BÜYÜK HALK SAĞLIĞI SORUNU:
OHSAD Genel Sekreteri Dr. Uğur Baran ise konuşmasına dijitalleşmeden bahsederken yoksulluğun görmezden gelinmemesi gerektiğini belirterek ‘Bu tam bir paradoks, yoksulluk en büyük halk sağlığı problemi olmayadevam ediyor’ diyerek başladı. Kovid dönemiyle beraber çok büyük bir yorgunluk yaşadıklarını ancak son dönemde örselendiklerini belirtenBaran, ‘Teşekkür beklemiyoruz ama teşekkürü de hakediyoruz’ dedi. Bazı sağlık meslek kontenjanlarında açık bulunduğunu belirten Baran, hem staj sorunlarının hem de sağlık çalışanlarının doğru pozisyonlarda istihdam edilmesinin önemine değindi. Baran, Türkiye’nin veri analizi konusunda acil olarak personele ihtiyacı olduğunu da belirtti.

SAĞLIK PERSONELİ VERİLERİ PAYLAŞILDI:
SHGM Sağlık İnsan Gücü Planlaması Daire Başkanı Dr. Mustafa Kosdak ise konuşmasında Türkiye’nin bebek ölüm hızı, anne ölüm sayısı, yaşam süresi gibi konularda OECD ortalaması üzerinden hazırlanan verileri açıkladı. Son 20 yıla ilişkin sağlık verilerinde kıyaslamaya giden Kosdak, doktor, hemşire ve hastaneye müracaat sayısına ilişkin de bilgiler paylaşarak, şu anda 102 bin tıp fakültesi öğrencisinin eğitim gördüğünü belirtti.
DEĞER TEMELLİ SAĞLIK HİZMETLERİ KONUŞULDU:
‘Değer Temelli Sağlık Hizmeti ve Geri Ödeme Modelleri’ temalı 9. oturum ise, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Özsarı’nın moderatörlüğünde gerçekleşti. Özsarı, Değer Temelli Sağlık Hizmeti ve Geri Ödeme Modelinin ne anlam ifade ettiğini Kurultay katılımcılarından duymak istediğini belirtirken, gelen yorum ve sorularda değer temelli sağlık hizmetinin hayata geçmesinde özel hastanelerin entegrasyon problemi yaşayıp yaşamayacakları endişesi taşıdıkları yorumları yapıldı.
ATILIM ZOR AMA MÜMKÜN:  
Oturumun ilk konuşmacısı Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Öztürk oldu. Öztürk, sağlık sektörünün bundan sonra son 15-20 yıldır yaptığı atılımı tekrar yapmasının zor ancak mümkün olduğunu söyleyerek, sürdürülebilir bir sağlık sisteminde değer bazlı tedariğin uygulanabilmesi için sistemi oluşturan tüm paydaşlara görevler düştüğünü kaydetti.

SAĞLIK HİZMETLERİNDE DEĞER TEMELLİ YÖNETİM:  
Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehveş Tarım konuşmasında ‘Sağlık Hizmetlerinde Değer Temelli Yönetim’ sunumuna yer verdi. Tarım, sunumunu yaptığı modele göre, bir sağlık kurumunun hastası için değer oluşturamaması durumunda başarılı sayılamayacağını belirterek, yine aynı modele göre, iyi işleyen bir sağlık sisteminde hastalar için değer üretilmesinin temel misyonlardan biri olduğunu kaydetti. Değere dayalı sağlık hizmetlerinde temel bir unsurun kalite ölçütlerini oluşturduğunu da söyleyen Prof. Tarım, bu modelin değer temelli sağlık sistemine ancak doktorlar öncülüğünde geçilebileceğini de belirtti.
YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTMEK İSTİYORUZ:
GSSGM Yönetim Hizmetleri Daire Başkanı Zehra Eryılmaz da kürsüye gelerek söz aldı. Eryılmaz, sağlıkta kanıta dayalı hasta özelinde bir modele geçmek istediklerini belirterek, ‘Uzun yıllardır bir geri ödeme modeli arayışı vardı.’ dedi. Geçmişte bir proje yapıldığını ancak çalışmalar sırasında sistemin yabancı menşeli olduğu için kendi içinde bir sürü sorun yaşandığını söyleyen Eryılmaz, bu sebeple kamuda bir projeye başlanılınca ‘bitirilebilecek mi’ endişesi yaşandığını söyledi. ‘Bizim kalite odaklı modelimizin yerli olması sayesinde, veri takip sistemlerimizde bütün projelerimiz ete kemiğe bürünebiliyor.’ diye konuşan Eryılmaz, ‘Biz sadece sigorta mantığıyla çalışalım herkesin faturasını biz ödeyelim istemiyoruz. Hastanın yaşam kalitesi ve ondan sonraki süreci iyileştirelim istiyoruz.’ dedi.
SON OTURUMDA MALPRAKTİS DAVALARI TARTIŞILDI:
Kurultay’ın son oturumu olan 10. oturum OHSAD Yönetim Kurulu Üyesi Avukat İlkşan Urlu moderatörlüğünde gerçekleşti. Urlu, sağlık ve basın sektöründe Malpraktis davalarının sürekli gündemde tutulduğunu söyleyerek hekime yönelik şiddet konusunun da oturumda tartışılması gerektiğini kaydetti.
TÜM SAĞLIK HİZMETLERİ KAMU HİZMETİDİR:
Daha sonra oturumun ilk konuşmacısı olarak söz alan Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Üyesi Ali Selman Erkuş konuşmasına pandemi dönemindeki mücadelelerinden dolayı sağlık çalışanlarına teşekkür ederek başladı. Kamu hastaneleri ya da özel hastanelere verilen hizmetlerin tamamının kamu hizmeti olduğu gerekçesiyle aynı hukuki uygulamalara tabii olmaları gerektiği görüşünü paylaşan Erkuş, ‘Sağlık hizmetlerinde hatalı tıbbi uygulamalar yönünden hastane ve hekimler açısından farklı uygulamalar var. Kamu hastanelerinde tam yargı yoluyla vatandaşın gördüğü zararın giderilmesi ilkesi dikkate alınırken özel sektör çalışanlarında adli yargı devrede. Kamu ya da özel hastane ayrımı yapılmaksızın hepsinin kamu hizmeti olduğu gerçeği üzerinden tek adli yoldan davaların görülmesi gerektiğini düşünüyorum’ diye konuştu.
ADLİ TIP KURUMU’NUN RAPORLARI YETERLİ:
Yargıtay 12. Ceza Dairesi Başkanı Ahmet Er ise konuşmasında, Adli Tıp Kurumu’nun en büyük paydaşları olduğunu belirterek, ‘Tıbbi hatada, kusurun, zararın tespitinde en büyük paydaşımız Adli Tıp Kurumu. Bize bu anlamda zarar kusur ve illiyet bağında Adli Tıp Kurumu’nun raporları yeterlidir. Üniversiteler ya da eğitim hastanelerinden de görüşler alıyoruz. Bazı branşlarda hekim hatalarıyla ilgili bilirkişiler içinde konuyla ilgilenecek branş doktoru bulamadıklarını da söyleyen Er, ‘Komplikasyon olarak adli tıptan gelen raporların çoğu enjeksiyon hatalarıyla ilgili. Tıbbi kusur ile komplikasyon arasında fark var, komplikasyonda cezai sorumluluk yok ama tıbbi kusurda yargı yolu açık’ diye konuştu.

ASIL AMAÇ HASTANIN ŞİFA BULMASI:
Yargıtay 12. Ceza Dairesi Tetkik Hakimi Serap Kaygusuz, hekim hataları ve ihmalleri sebebiyle ölümle sonuçlanan vakıaları yorumlayarak, hukukta yer alan, tıbbi teknik standardı, hekim özensizliği, hekim ihmali, bilinçli taksir konularında bilgilendirmede bulundu. Kaygusuz, hastanede gerçekleşen işlemlerde hastanın şifa bulmasının amaç olduğunu belirterek, ufak bir hatada uzman hekimin ihmali sebebiyle yaşanan ölümlerin inceledikleri davalar arasında yer aldığını kaydetti. Herhangi bir tıbbi müdahalede hekimin neticeyi tahmin etmesine rağmen ‘ne de olsa bir şey olmaz’ bakışıyla tıbbi müdahaleye devam etmesinin bilinçli taksiri doğurduğunu da belirten Kaygusuz, hukuktaki nedensellik ilişkisine ilişkin değerlendirme ve bilgilendirmede de bulundu.
HEKİMLERİN GÖREVİ BÜYÜK ÖZEN GÖSTERMEK:
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök de sunumunda, bazı sistemlerde değişiklik yapılmadan malpraktis davaların engellenemeyeceğini söyleyerek, ‘Aydınlatılmış onamda gelinen nokta hastaların lehine değil’ diye konuştu. Hekimlerin görevinin hastalarına karşı tüm özeni gösteterek en iyi sonucu elde etmeye çalışmak olduğunu söyleyen Kök, tıpta bilinmesi gerekli öncüllerden de bahsederek standardizasyon, endikasyon, konsültasyon, aydınlatılmış onam, sağlık okuryazarlığı, hayatın tıpsallaşması başlıklarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
SGK UYGULAMALARI VE MEDULA:
Ana oturumlar sırasında düzenlenen tematik oturumlar da büyük ilgi gördü. Bu kapsamda OHSAD Yönetim Kurulu Üyesi Serdal Serin moderatörlüğünde SGK-MEDULA Uygulamaları, E-Nabız, Teletıp, ÜTS Entegrasyonları ve Değişiklikler konulu bir oturum gerçekleştirildi. Uygulamalara ilişkin bilgilendirmelerin yapıldığı ve karşılaşılan sorunların aktarıldığı oturuma, SGK Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü Sağlık Yazılımları Daire Başkanı N.Özlem Ergün, SGK Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü Medula Yazılım Koordinatörü, Emre Kendircioğlu, Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Veri Yönetimi Daire Başkanı Dr. Özgür Sezer ile Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Veri Yönetimi E-Nabız Kıdemli Test Uzmanı Nezih Çetinkaya katıldı.

KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ TIP UYGULAMALARI:
Bir sonraki tematik oturumda ise ‘Kişiselleştirilmiş Tıp Uygulamaları ve Türk Sağlık Sistemi Buna Ne kadar Hazır?’ konusu tartışmaya açıldı. Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Özbek’in moderatörlüğünde düzenlenen oturumda Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Damla Arısan konuşma gerçekleştirdi. Prof. Arısan konuşmasında, ‘Bugünün kişisel tıp yaklaşımı yarının çözümü olabilir mi?’ sorusuna yanıt ararken, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Sevde Altıntaş da kişiselliştirilmiş sağlık uygulamaları konusunda Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyesindeki çalışmalar hakkında bilgi verdi.Prof. Ender Altıok ise, Hücresel ve Genetik Tıbbi Ürün Uygulamaları başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.

ÖZEL SAĞLIK KURULUŞLARINDA ANLAŞMALI KURUMLAR VE ÖSS EĞİTİMİ:
Tematik oturumların yanı sıra, önemli eğitimler de gerçekleştirildi. Bu kapsamda Özel Sağlık Kuruluşlarında Anlaşmalı Kurumlar ve ÖSS konusunda katılımcılara, MLP Care Sağlık Grubu Anlaşmalı Kurumlar Direktörü Özlem Aydın Sucu tarafından eğitim verildi.

HEMŞİRELİKTE ORGANİZASYON YÖNETİM:
Kurultayın son oturumu ise Özel Sağlık Kuruluşlarında Hemşirelikte Organizasyon Yönetimi konusunda verildi. Eğitim Emsey Hastanesi Sağlık Bakım ve Hasta Hizmetleri Koordinatörü Aytün Leymun tarafından verildi.

Kurultayın tamamlanmasının ardından Dernek Başkanımız Dr. Reşat Bahat,  tüm konuşmacı ve katılımcılara, başta ana sponsorlarımız Çapa Medikal ve Rasyotek olmak üzere sponsor firmalarımıza, Kurultay organizasyon firması DEKON Kongre ekibine, Dernek çalışanlarına ve kurultayımıza katkı veren herkese teşekkür etti. Kurultay katılımcıları arasından çekiliş yapılarak çeşitli hediyelerin takdim edilmesinin ardından kurultay oturumları sonra erdi.